UFO

Geri Ana Sayfa İleri

 

                              an_sauc.gif (43753 bytes)                 

              Tanımlanamayan Uçan Obje ( Unidentified Flying Object )

Uluslararası deyimiyle ufolar yada halk arasında anıldığı adıyla ucan daireler , acaba ilk olarak ne zaman görülmüşlerdir? Bu , cevaplandırılması imkansız olan bir sorudur . Çünkü dünya göklerinde uçan disklerin ,puroların üçgen ve yıldız biçiminde ve benzeri objelerin görülmesine dair kayıtların tarihi kadim mısırlıların dönemine kadar dayanmaktadır.Ezoterik enformasyonlarda ise Uçan dairlere ilişkin bilgiler bilinen tarih öncesi Mu ve Atlantis devrelerinide kapsar.Ancak çağımızın ufolojik tarihinin gecen yüzyılın sonlarında basladığını söyleyebilirz . Bunun için bir başlangıç tarihi vermek gerekirse ufolojiyle aynı yüce amaca yönelik olarak yukarıı tarafından tesis edilen spritolojinin başlangıç tarihi olarak kabul edilen 1848 yılından tam 50 yıl sonrasına 1896-7 yıllarını belirtebiliriz. 1896-7 yıllarında A.B.D. üzerinde o zamanının tabiriyle esrarengiz 'hava gemileri' akınına tanık olunmuştu. Puro biçimindeki bu ucan gemiler 1897 yılının mart ayında kalifornia sacramento üzerinde nisan başlarında Kansas City ve aynı ayın ortalarında da Chicago semalarında görülmüş son olarakta 20 Nisan gecesi kırmızı yeşil mavi ve beyaz ışıklar saçarak Virginia Sisterville zerinden geçmişti.Tahmini uzunluğu yaklaşık 60 metre kadardı.1909 yılının Mart Nissan ve mayıs aylarında ingiltere göklerinde aynı yılın 2. yarısında da Yeni Zelanda üzerinde görülen bu Ufo lardan ingilterede gözlemleneni hakkında Carl GROVE bu bilgiyi vermektedir ' 1909 yılında görülen hava gemisi siyah rente puro biçiminde yaklaşuık 30 m uzunluğundaki parlak bir projektör ışığı taşıyan kolaylıkla çesitli manevralar yapabilen bir objeydi. 1897 de görülen hava gemileri gibi bunları da davranış biçimlerinden ötürü günümüz UFO fenomenleriyle rahatlıkla bağdaştırabiliriz ' . Bu arada 1908 yılının Haziran ayında Rusya Sibiryanın Tunguska bölgesi üzerinde patlayan silindir biçimindeki objenin oluşturduğu etkiler hala tartışılmakta , Sovyet bilimadamları tarafından araştırma konusu yapılmaktadır.Daha sonra 1. Dünya savaşı sırasında 1917 yılında portekizde ünlü Fatima olayı meydana geldi . Başında sonuna kadar ufolojik tezahürlerle dolu olan Fatima olayı 13 Ekim günü tam 70000 kişinin gözleri önünde apaçık gerçekleşen bir ufo gösterisiyle noktalandı.
__Bu kez 2. dünya savaşı sırasında UFOların tekrar ortaya çıktıklarını ve hayalet savaşçılar adıyla anıldıklarını görüyoruz.Hem ittifak hem de mihver güçleri , hayalet savaşçıların gizli bir silahı olduğu kanısındaydılar ve onlara ateş açmışlardı. Savaş sonraası İsveç semalarında gözlemlenmeye başlıyan ufolara ise hayalet roketler denildi.Yıl 1946 yıydı atom bombası kullanılanı 1 yıl olmuştu bu durum uzaylıların Dünya üzerinde artık etkili ve yaygın bir şekilde ortaya çıkmalarına sebep olacaktı. Ve 24 Haziran 1947 tarihinde Rainier Dağı civarında özel uçağıyla uçarken saatte yaklaşık 1700 km lik bir hızla belirli bir düzen içerisinde uçan 9 parlak obje gören Kenneth Arnold ın bu gözlemi hakkında basın yayın organlarına yaptığı açıklamayla birlikte UFO olayıda uluslararası bir seviyede gözler önüne serilmiş ve güncelleşmiş oldu.Bu tarihten sonra artık Dünyanın bir çok yerinden çeşitli UFO gözlem haberileri duyulmaya başlandı.
__Böylece bir yandan UFO fenomenleri iyice yoğunlaşırken öte yandan da Dünya insanlarının bu konuya oldukça duyarlı bir hale geldiklerini görüyoruz.Arnold UFO ları tarif ederken bu objelerin uçan çay tabaklarına ( flying saucer ) benzediğini söyleyince o tarihten itibaren TANIMLANAMAYAN UÇAN OBJELER de halk arasında bu adla anılmaya başlandı. Ülkemizde de bu tanım Uçan Daireler şeklini alarak günlük dile dahil oldu.Ancak 1960 lı yıllarda şekilleri çok çeşitli olabilen bu objelere daire yada tabak gibi sınırlayıcı bir adla anılmaları yanlış görülerek bilimsel bir yaklaşımla ingilizcede TANIMLANAMAYAN UÇAN OBJE anlamına gelen ( UNIDENTIFIED FLYING OBJECT ) sözünün baş harfleri alınarak UFO denildi.

 

Evrende Yalnız Değiliz

Tanımlanamayan Uçan cisimler (Unidentified Flying Objects - UFO ) konusu bugün yine hiç toplamadığı kadar ilgi toplamayı sürdürmektedir. Konu olgunlaşıp karmaşıklığı arttıkça ,kamuoyunun ilgisi de ona paralel olarak armaktadır.Kuşkucular 1950'li yıllarda , "uçan daireler'in" çabucak geçecek bir moda olduğunu ileri sürmüşlerdi.Şimdi yirminci yüzyılın en sonunda, o "moda" artık Dünya üzerinde silinmez bir işaret, hatta leke durumuna gelmiştir.Ufo'lar artık toplum yaşamının dışında, "kaçık"lara mal edilen bir yanilgi değildir.Olgu artık toplumun içindedir,gündelik hayatın dokusuna örülmüş durumdadır. Bu olay sessiz, sinsi bir istila gibi gerçekleşmiştir.

Televizyon dizilerinde, önde gelen sinema filmlerinde, ufo senaryoları kullanılmak tadır. Ufo'lar reklamlarda gözükmekte, çeşitli kanallarda tartışma programlarına konu olmaktadır. Bilimsel ya da askeri geçmişe sahip kişiler, bu konuda açıkça ve olumlu biçimde konuşmaya başlamışlardır. İngiltere Savunma Bakanlığı artık tutumunu değiştirmiş, çıkan olayları sürekli olarak sivil kurumlara devretmekte,araştırmacılara ilgili bilgileri vererek yardımcı olmaktadır. Konu artık örtpas edilmemekte, yalnız bize yabancı olduğu yani bizim anlayış yeteneğimizin ötesinde olduğu kabul edilmektedir.

Son yıllarda kamuoyuna açılan resmi dosyaları,hükümet sözcülerinin konuşmalarında UFO'larla alay ettiği dönemlerde bile konunun ne kadar ciddiye alınmış olduğunu göstermektedir. O dosyalarda hem görgü tanıklarının, hem de bilinmeyen gök cisimlerinin radarda izleme olaylarının kayıtları bulunmaktadır jetlerin, gümüş rengi diskleri umutsuzca kovalerken nasıl başarısız oldukları anlatılmaktadır. Bunlar hayal olmadığı gibi, yanlış tanımda değildir. O cisimler Dünyadaki hiçbir şeye benzememek tedir. Çoğu zaman sert yüzeylerinden güneş ışıkları yansımıştır, Dünyanın en iyi pilotları bile onların manevra yeteniğine ulaşamamıştır.Üstelik bunları yalnızca tarihsel bir perspektif içinde söylüyorda değiliz . Dünyanın bir yerlerinde, siz bu satırları okurken bile benzer olaylar yer alıp durmaktadır.

Son yıllarda en çok, UFO'lar tarafından kaçırılma olaylarının öne çıktığı görülmektedir. Bu durum UFO toplumunun içinde ve dışında büyük tartışmalar yaratmaktadır. Kaçırılma konusu, daha az somut kanıt sunan bir konudur ve araştırmacılara göre, gerçek fizksel anomalilere dayalı psikolojik olgulardır. insanlar arabalarından, yataklarından,kalabalık sokaklardan alınıp bembeyaz bir odaya götürülmekte, orada garip yaratıklar onların üzerinde deneyler yapmaktadırlar. Hipnoz yoluyla gizli belleklere girilmektedir. Acaba kaçırılma seneryosu, bazı kuşkucuların sandığı gibi, çocukken kötü muamele görmüş olmanın bir tepkisi midir, yoksa dünya dışı bir zekanın çevreyi ve her insanı tümüyle kontrol altında tuttuğunun göstergesimidir

İşte sonunda Ufolog'ların duaları kabul olmuştur. Bugün artık her bilim dalının uzmanları konuya katılmaktadırlar. Bunlar arasında fizikçilerden psikologlara kadar her türlüsü vardır. Ama geniş araştırma projeleri için bugün hala hiçbir yerde devlet fonları tahsis edilmiş değildir. Uzmanlar kendi zamanlarını bu işlere gönüllü olarak bağışlamaktadırlar.

Bizim çağdaş tarihimiz 1880'de başlar. UFO'ların fütüristik uçan makineler olarak görülmesi ilk olarak o sıralarda ortaya çıkar, ama aslında şu ya da bu biçimde, çok uzun zamandır bizimle birlikte olmuşlardır. Bu sitede söz konusu olgunun gelişimi incelenmekte,toplumun bu tümüyle dünya dışı olguyu içine sindirme mücadelesi işlenmektedir.

                                                          FOTOĞRAFLAR

Gerçek hayatta insanlar tarafından görülen bağzı UFO FOTOĞRAFLARI görmek için tıklayın

                                                                        an_eyes.gif (13539 bytes)