Zamanın birinde bir kasabada yaşayan
dünyalar güzeli bir kız varmış..
Bu kız öyle güzelmiş ki çok uzak şehirlerden
ve ülkelerden çok
zengin, çok yakışıklı, asil pek çok
delikanlı onu görmeye gelirmiş.
Kendisiyle evlenmek isteyen nice prensi nice
şövalyeyi reddeden
güzel kız kimseleri beğenmezmiş.. Bu arada
aynı kasabada yaşayan ve
kıza aşık olan genç bir delikanlı da bu
kızı istemiş. Ama kız onu da reddetmiş.
Aradan uzun yıllar geçmiş.. Bizim delikanlı
kasabadan ayrılmış..
Kendine başka bir hayat kurmuş ve evlenmiş,
çoluk çoçuğa karışmışa.
Bir gün yolu bir zamanlar yasadığı
güzel,küçük kasabaya düşmüş..
Orada tanıdık birine rastladığında aklına
bir zamanlar orada yasayan
dünyalar güzeli kız gelmiş ve ona ne olduğunu
sormuş.. Yaşlı adam önünde
gül bahçesi olan bir evi göstererek kızın
evlendiğini söylemiş.. Bizimki
bir zamanlar herkesi reddetmiş olan kızın
kocasını pek merak etmiş.. Bir
gün gizlenip kocasını evden çıkarken
görmüş. Kızın kocası şişman ,kel
ve çirkin mi çirkin bir adammış.. üstelik
zengin bile değilmis.. Çok merak
eden adam kocası gittikten sonra evin kapısını
çalmıs.. Kız kapıyı
açınca kendini tanıtmış ve neden böyle bir
adamla evlenmiş olduğunu sormuş.
Kız da ona arkasındaki gül bahçesinden en
güzel gülü kopartıp getirirse
cevabı vereceğini bu arada tek şartının
bahçede ilerlerken geriye dönmemesi
olduğunu söylemis.. Adam da bunun üzerine
yüzlerce güzel gülün olduğu bahçede
ilerlemeye başlamış.. Birden çok güzel sarı
bir gül görmüş.. Tam ona doğru
edilirken biraz ilerde kocaman pembe bir gül
gözüne çarpmiş.. Tam ona
uzanırken daha ilerde muhteşem güzellikte
kırmızı bir gül goncası görmüş.
Derken bir de bakmış ki bahçenin sonuna gelmiş
ve mecburen oradaki bir gül
koparıp kıza götürmüş.. Bahçenin en güzel
gülün getirmesini beklerken kız
bir de ne görsün yaprakları solmuş cılız bir
gül.. Bunun üzerine adama dönen
kız şöyle demiş; " Bak gördün mü?Her
zaman daha iyisini bulmak
isterken ömür geçer ve sen en kötüsüne razı
olmak zorunda kalırsına.
Bu yüzden gençlik gitmeden elindekiyle
yetinebilmeyi öğrenmek gerekir."