Temel 2

Geri Ana Sayfa Yukarı

 

AVCı TEMEL

Dört kişilik avcı grubu, tecrübeli avcı Temel'in önderliginde ormanda ilerlemektedirler. Karşılarına küçük bir delik çıkar. Temel:
`Yatın yere, tavşan deligi !'
Bütün avcılar yere yatarlar. Gerçekten bir müddet sonra delikten  tavşan çikar. Avcılar hemen vururlar.
Tekrar yürümeye başlarlar. Bir süre sonra büyükçe bir delik çıkar karşılarına. Temel :
`Yatın yere, tilki deligi !'
Yatarlar. Biraz sonra tilki çıkar. Onu da vururlar.
Tekrar yola düşerler. Bu defa daha büyük bir delik çıkar. Temel :
`Yatın yere, ayı ini !'
Yere yatarlar ve çıkan ayıyı vururlar. ıyice keyiflanan avcılar yürümeye devam ederler. Kısa bir zamansonra kocaman bir deligin başında dururlar. Acemiler hep birden Temel'e bakar. Temel :
`Uşaklar ne çıkacagını bilmiyorum. Ama yatın yere, ne çıkarsa bahtımıza !' . . .
Ertesi gün gazetelerde :
`Dört avcı tren altında can verdi...'

 

İdris Temel'e bak bakalim arabanin sinyalleri calisiyormu, demiş.
Temel arbadan inmiş bakmış
-Ula temel cevap versene; bizim temelde:
- Calisayi,
Calismayi,
calisayi,
calismayi.....

 

Bir kadinin cok sevgilisi varmis.. bir gun biri geliyor bir sure geciyor kapi caliyo kadin "eyvah kocam " deyip Temeli bir torbaya sokuyor..aciyo kapiyo meger baska bi sevgilisi.. tabi ikincisini iceri aliyo..bi sure sonra bi kapi sesi daha.. kadin gene "eyvah kocam " diyo onuda bi torbaya atiyo..aciyo kapiyi baska bi sevgilisi ..onuda iceri aliyo bir sure sonra gene kapi..gene ayni olay..oda torbaya..kadin kapiyi aciyo gercekten kocasi bu sefer..herif bi bakiyo evde kocaman uc torba
"bunlar ne "diye soruyo ..karisi pazardan alisveris yaptigini soyluyor.
adam gidiyo birinci torbaya siki bi tekme atiyo.torbadan "gitgitgidak"sesi geliyo..ikinciye atiyo bi tekme "meeee " sesi geliyo ucuncuye bi tekme atiyo..ses yok..bi tekme daha gene ses yok..sert bi ucuncu bir tekme atiyor..torbadan bi ses.
-lan hayvan oglu hayvan ne tekme atiyosun ses gelmiyosa patates ya da sogandir iste....

 

Temel bilim adamı iken bir arkeoloji arastırmaları konferansına davet edilir. Amerikalılar anlatmaya başlar; -Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 metre aşağı indik ve telefon kabloları bulduk. Öyleyse bizim atalarımız asırlar önce telefon kullanmışlardır. Sıra türkiyeye gelir ve Temel başlar anlatmaya -Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 50 metre aşağı indik ama birşey bulamadık. Öyleyse atalarımız telsiz telefon kullanmışlardır.

 

Bir gün Temel balığa çıkar.İyi bir avdan sonra bir tekne balık tutar.Birden hava patlar ve çok büyük bir fırtına çıkar.Temel duva etmeye başlar. Tanrım beni bu fırtınadan kurtarırsan bütün bu balıkları fakirlere dağıtacağım der içinden. Hava bir zaman sonra düzelir. Temel evine dönmeye başlar. Birtaraftanda balıklara bakar ve içinden bu balıklar fazla, yarısını dağıtsam olur der.Biraz daha sonra balıklara tekrar bakar ve bu balıkların yarısıda çok fazla ben bunların çeyreğini dağıtsam olur der.Biraz daha zaman geçer Temel tekrar balıklara bakar. Tam o sırada hava tekrar bozulur.Temel kafasını gök yüzüne diker ve şöyle der."Haçen sen de şakadan hiç anlamiyusun."

 

Temel eczacılık fakültesini bitirmiş. Fakat eczane açacak parası yok, Girmiş bir eczaneye:
- Beyefendi sizde soğan var mı?
Adam Temel'i başından savmış.Temel bu durur mu? Hergün yeni saçma soru larla geliyormuş. Birgün eczacı Temel'e:
-Kardeşim senin derdin ne? -Burayı bana sat.
Eczaci kurtulmak icin eczaneyi satmış,birkaç gun sonra Eczaneyi satan a dam içeri girmiş,Temel'e:
-Siz de soğan varmı? demiş...
Temel adama 'biz de soğan var ama senin reçeten var mı?'demis....

 

Titanik battığında üç kişi kurtulur. (İngiliz,Fransız ve Temel)İngiliz sadece golf sopasını, Fransız sadece golf topunu, Temel de hamsi konservesini kurtarabilmiş. Bunların canları çok sıkılmış. Fransız hadi golf oynayalım demiş. İngiliz de katılmış. Temel de çok sevinmiş sonra da benim hamsiyi yeriz ,ama ben nasıl oynandığını bilmiyorum deyince ,çok kolay, Sopa, top ve delik lazım demişler.
İngiliz: Bende sopa var.
Fransız: Bende de top var.
Temel: Ben oynameyrum.

 

Japon'u biri Rize'de bir kahveye girmis ve herkese kafa tutmus:
- Var mi aranizda delikanli, varsa ciksin disari!
Tahmin edeceginiz uzere Temel kapiya dogru yurumus.
- Cikiyorum ulan, gorelim bakalim erkekligini!
Birkac dakika sonra Temel agzi burnu dagilmis kahveye geri donmus. Pesinden de Japon kasilarak iceri girmis. Temel'i gosterek soylenmis:
- Kore - Teakwon Do!
Ertesi gun Japon yine gelmis. Yine meydan okuma. Yine Temel'den rest. Ve birkac dakika sonra kapida yine agzi burnu dagilmis bir Temel! Ve pesinden kasilarak yaptigi oyunu aciklayan Japon:
- Cin - Kung Fu!
Ertesi gun yine ayni hikaye: dayak yemekten ayakta duramaz hale gelmis Temel ve hergun degisik bir stil kullanan Japon:
- Japon - Karate!
Ve bir sonraki gun Japon yine kahveye gelip, yine herkese kafa tutmus. Japonun restini goren yine Temel olmus. Birkac dakika sonra herkes surati dagilmis bir Temel beklerken bu defa Japon her tarafi kanlar icinde kapida belirmis! Temel de hemen arkasindan gelmis, Japon'u gosterek gulumsemis:
- Toyota - Kriko

 

Bir Fıransız bir İngiliz ve bir de Temel bir gemi kazasından sonra ıssız bir adaya çıkarlar. İngiliz kumsalda bir lamba bulur. Fıransız bunun Aladdin'in lambası olabileceğini söyler ve lambayı ovuşturur. Gerçektende lambadan bir cin çıkar. "Ne dilerseniz dileyin benden" der. İngiliz "Ben ailemin yanına İngiltereye gitmek istiyorum" der. Cin isteyi yerine getirir. Sıra Fıransız'a gelir. Oda ailesinin yanına Fıransaya gitmek ister. Onun isteyide yarine gelir. Sıra Temeldedir. Temel biraz düşünür. Cin çabuk olmasını söyler. Temel etrafına bakar ve cin'e dileyini söyler. "Arkadaşlarımda gitti ben bu ıssız adada yalnız kaldım onun için arkadaşlarımı geri getirmeni istiyorum" der.

 

Temel Londıra'da otelin birinin odasında kara kara düşünüyor. 'Ulan' diyor, __Ben asağıdan içki isterken laz olduğum anlaşılır mı acaba? Geçiyor aynanın karşısına ve purova yapıyor... __Bana bir fvisku,,,,,yok böyle anlarlar
__Bana bir raki......'yok' diyor 'böyle de anlarlar.
__Bana bir bira.... Tamam diyor böyle iyi anlamazlar.... Ve aşağıya iniyor, masaya dirseklerini dayıyor ve sesleniyor. Barmen bana bir bira. Barmen Temeli biraz süzdükten sonra soruyor: __Birader sen laz mısın?
Temel _uuuy nasıl anladın diyor;
_burası resepsiyon da bar karşıda......!

 

Temel şehre inmiş. Bakmış pencere kenarında bir papağan. İçinden: _Allah allah kuşa bak yav....demiş. Tabi bu arada papağan da Temel'in kendisine baktığını görüp: _Ne bakıyorsun hemşerim... demiş. Temel biraz şaskınlık biraz da saflıkla: _Afedersun hemşerum. Ben seni kus sandiydum.

 

Temel kamyonuyla yokuş aşağı inerken freni patlar ve kamyonu son sürat gitmeye başlar, ve kamyon bir kavşağa gelir temel bir bakar sağ tarafta pazar kurulmuş yüzlerce insan ,soluna bakar bir tane çocuk. Pazara girip yüzlerce insanı öldüreceğine çocuğa çarpmayı tercih eder. Ertesi gün gazeteler şöyle yazar TEMEL KAMYONUYLA PAZAR YERİNE GİRDİ 20 ÖLÜ 50 YARALI. Temele sorarlar niye pazara daldın? Diğer yöne gitmedin? -Temel cevap verir -BENİM NİYETİM ASLINDA ÇOCUĞU EZMEKTİ. ÇOCUK PAZAR YERİNE KAÇINCA .

 

Temel bir gün bir hayvanat bahçesine gitmiş. Akvaryumların yanında birini görmüş. Adam elini akvaryumun neresine götürse balık da takip ediyormuş. Temel sormuş:
- Ula bu nası oliyi?
Adam: - Her zaman daha zeki olan yaratıklar kendinden daha az zeki olanları yönetebilirler demiş.
Adam oradan uzaklaşmış. Bir kaç dakika sonra geldiğinde bir de ne görsün? Temel akvaryuma ağzını yapıştırmış. Balık gibi bir açıyor bir kapıyor.

 

Temel Dursun'a sordu. Yahu dursun aristo mantığı nedir. Dursun nasıl anlatacağını düşündükten sonra: --Bak Temel..
Temel:efendim
Dursun:senin akvaryumun varmu?
Temel:var
Dursun:akvaryumunu severmisin?........evet
Dursun:o zaman balıklarıda seversin?........evet
Dursun:o zaman denizi de seversin?.............evet
Dursun:o zaman plajı da seversin?............evet
Dursun:o zaman plajdaki kızlarıda seversin?..........evet
Dursun: o zaman o kızlarla yatmayı da istersin?.........evet
Dursun:iste aristo mantığı budur Temel'ciğim.
Bu olay Temel'in kafasına yer etti. Yolda rastladığı birini cevirip sordu:
--Kardeş senin akvaryumun var mı?
Adam:Hayır birader.
Temel:Ulan sen ipnemisun?

 

Temel ile Dursun hepten çaresiz kalınca hırsızlık yapmaya karar verirler. Zifiri karanlıkta içeri girmeyi başardıkları dükkanın alarmı çalar. Kaçmaya başlarlar. Peşlerine bir bekçi takılır.
Bekçi "Durun kaçmayın ulan orospu çocukları."
Dursun "Ula Temel bekçi penu tanıdu ben teslimolayrum."

 

Temel birgün yolda ilerlerken eski arkadaşı Dursun'la karşılaşıyor. Bu eski arkaşı Dursun çok zengindir. Merhabalaştıktan sonra Dursun Temel'e yemek ısmarlamak ister. Temel çok sevinir ve gider. Restoran'a geldikten sonra garson siparişleri almak için masaya gelir. Siparişleri sorduğunda
Dursun -Bana pilav,kurufasulye üstüne et.
Temel -Banada aynısından ama üstüne etme.

 

Temel Laz olduğu için kendinden nefret ediyormuş. Amerikaya gitmiş ve birçok ameliyattan sonra burnunu düzelttirmiş, iyi şekilde ingilizce öğrenmiş ve meşhur bir piyanist olmuş. Birgün büyük bir topluluğa konser verdikten sonra seyircileri selamlarken ön taraftan bir ses duymuş:
-Helal sana hemşerum, çok iyi çalayusun da!
Temel: - Benim Laz olduğumu nereden anladın yahu. Halbuki lazlara benzememek için bir sürü ameliyat oldum.
- Nasıl anlamayayım, demiş adam. Bütün piyanistler otururken sandalyeyi kendilerine çekerler, sen ise sandalyeye oturup piyanoyu kendine çekeyusun da!!!!!!

 

temel bir gün kamyonuyla giderken bir anda frenleri patlamış.sağ tarafta bir pazar yeri yaklaşık 500 insan sol tarafta ise küçük bir çocuk.Temel bari çocuğu ezeyimde 500 kişiye birşey olmasın demiş... Akşam haberleri:
"sayın seyirciler büyük kaza.Bir kamyon pazar meydanına girdi en az 500 ölü.Olay şöför temelle konuştuk. TEMEL:
"herşey çocuğun pazar meydanına koşmasıyla başladı...

 

Temel kaptan pilottur.Uçak normal bir şekilde giderken birden bire sallanlmaya başlar....temel mikrofonu alır...

"Tikkat Tikkat kaptan pilotunuz temel konuşayi, Uçaktaki arıza giderilepilecek bir arızadur.lütfen panik yapmayun."

yolcular biraz beklerler ama uçaktaki sarsıntı artarak devam etmektedir...

temel tekrar mikrofonu eline alır...

"Tikkat Tikkat, Eşhedü en la ilahe illallah......"